Moto Kuryeler Esnaf Değil, Emektir — Bu Yalanı Daha Ne Kadar Sürdüreceksiniz?

Moto Kuryeler Esnaf Değil, Emektir — Bu Yalanı Daha Ne Kadar Sürdüreceksiniz?

Bu ülkede bir yalan var ve herkes biliyor. Ama işine gelenler, bu yalanı ısrarla sürdürmeye devam ediyor: Motokuryeler güya “esnafmış”. Değil.

Hiçbir zaman da olmadılar. Bir insan sabah kaçta çalışacağını kendi seçemiyorsa, işi reddettiğinde puanı düşürülüyorsa, algoritma tarafından cezalandırılıyorsa, kazandığı paraya tek taraflı el konulabiliyorsa o esnaf değil, işçidir. Nokta.


Ama şirketler bu gerçeği kabul etmek istemiyor. Çünkü işçi demek; Sigorta demek. Güvence demek. Sendika demek. Hesap verme zorunluluğu demek. Bunların hiçbirini istemiyorlar. O yüzden de moto kuryeleri kâğıt üzerinde “bağımsız”, pratikte ise tam bağımlı hale getiriyorlar. Ne fiyat belirleyebiliyorlar, ne çalışma koşullarını, ne de yarın işlerinin olup olmayacağını biliyorlar. Sendika kelimesi geçtiği anda ise maskeler düşüyor. Birlik olmaya çalışan kurye, sistemden sessizce siliniyor. Kazancı düşürülüyor, sipariş gelmiyor, “teknik sorun” denilerek açlığa mahkûm ediliyor. Açık işten atma yok belki ama aleni bir yıldırma var. Direnişi kırmak için her yol deneniyor. Bu bir tesadüf değil. Bu, bilinçli ve organize bir sendikasızlaştırma politikasıdır.


Kazalarda ölen, sakat kalan, hastalanan kuryeler yalnız bırakılırken; şirketler “esnaf” söyleminin arkasına saklanıyor. Çünkü sorumluluk almak istemiyorlar. Çünkü bu sistem, emeği sömürüp bedelini ödememek üzerine kurulu. Ama şunu herkes bilsin: Motokuryeleri esnaf gibi göstermek masum bir tanım meselesi değil, açık bir hak gaspıdır. Bu insanlar trafikte canını ortaya koyuyor, ama masaya oturmaya gelince yok sayılıyor.


Artık yeter.

Mot kuryeler işçidir.

Ve işçi olan herkes gibi sendikal haklara, güvenceli çalışmaya ve insanca yaşama hakkına sahiptir.

Bu gerçeği ne kadar örtmeye çalışırsanız çalışın,

Yağmurda, karda, gecenin bir yarısında direksiyon başında olanlar gerçeği çoktan biliyor.

Yalan uzun sürmez.

Emeğin hesabı er ya da geç sorulur.


Hüseyin Özer


Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir